Kara Yörünge | Bölüm 1

Konusu 'Bunun Dışındakilerin Arşivi' forumundadır ve ●»LØØПIξ•TЦПξ$™«● tarafından 20 Haziran 2016 başlatılmıştır.

Değerli forum kullanıcıları,

Bu forumda aktif olabilmen için öncelikle oyun hesabına giriş yapman gerek, aksi taktirde foruma ulaşamassın. Eğer oyun hesabın yok ise, lütfen kendine yeni bir hesap aç. „Oyun için tıkla“
?

Hikayeyi nasıl buldunuz ?

  1. Sen bu işi biliyorsun !

    80,0%
  2. Fena değil ...

    20,0%
  3. Daha iyisini beklerdim.

    oy sayısı 0
    0,0%
  4. Beğenmedim.

    oy sayısı 0
    0,0%
  1. Savaş ,

    Kaos ,

    Yıkım ,

    Ve anarşi.

    II.Şirketler Savaşı'nı özetleyecek yegane kelimelerdi bunlar.

    Bütün evren millenyalar boyunca hiç yaşamadığı kadar karmaşayı , sadece 5 sene boyunca yaşamıştı.

    Evrenin ... kahramanlara ihtiyacı vardı.

    Ve herkesin umudunu kestiği zamanlarda , barış ve güç yanlısı Earth Industries Corporation'un Akrepler adlı özel timi ortaya çıktı.

    Her biri eşsiz pilotluk ve savaş becerisine sahip emsalsiz uzay pilotları.

    Her biri , bir başka türün temsilcisiydi ... Lordakin , Kristallant , İnsanoğlu , ve hatta Sibelon. H
    er biri ; Dünya bayrağı altında zor da olsa evrene uzun süren bir barış getirdi.

    Uzun süre efsaneleri anlatıldı , başarıları dilden dile dolaştı. Her şey mükemmeldi.

    Ama her güzel şey gibi , bu da uzun sürmedi.

    HELIX , anarşist ve aktivist eylemlere sahip gizli bir askeri örgüt ; Akrepler timine bir komplo düzenledi. Halkın gözünden düşmelerini sağladı , ve en sonunda ; Akrepler timi dağıtıldı. Ve bütün özel tim , şu anda evrenin çeşitli yerlerinde gizli bir şekilde paralı askerler olarak savaş işine kısmen de olsa devam etmekte.

    Yıl 2236 ,

    Kaos yine yükseliyor.

    HELIX'in elde ettiği güç muazzam boyutlara ulaştı. Şirketlerin üst mertebelerindeki kumandanlarından , uzaylı filoların yardımcı kaptanlarına kadar , her yere elleri uzanmaya başladı. Ve zamanla , kendi elit pilotlarının bulunduğu bir ordusu oldu.

    Evrenin bir kez daha kahramanlara ihtiyacı var ...

    Ve o kahramanlardan biri , EIC Uçuş Akademisi'nden eğitimini daha yeni tamamladı.

    Kısa bir süre sonra , evrenin yeniden içine düştüğü bu kaotik düzeni kökünden değiştirecek bir maceraya atılacaktı.

    Onun ismi ; Earl Mercury'di.



    ----------------------------------------------------------------------------------------



    Yume wa itsudatte |
    Ne zaman bir hayalimi ,
    Kanaeru tame ni aru tte | Gerçekleştirmek istesem ;
    Waratta watashi wa |
    Hayallerim bana güldü
    Doko he kieta no ? | Fakat nereye kayboldu ?

    Tsugi kara tsugi he to |
    Çok çok uzak ,
    Genjitsu wa yatte kuru | Bir gerçeklikten geldi.

    Subete ga omoidoori ni wa | Ama neticede istediği şeye gitmenin
    İku wake nai kedo | Bir nedeni yoktu.

    Souzou shita mirai wo sagashi nagara | Seçilmiş kişilerin ayak bastığı ,
    Ippozutsu eranda michi ga | Hayal edilen o geleceğe bakıyorum ,
    Jibun rashii , SPEEDWAY | Kendi yollarında , yarış pistinde.

    Mogaku tabi nando demo |
    O devamlı zorluklar çeken ,
    Umare kawaru hito dake | Ama her defasında yeniden doğan o kişiler ;
    Egaiteta sono saki he yukeru | Çizilmiş o rotadan ayrılmayın ...

    Kara Yörünge
    Yönetmen : Loonie Tunes

    ----------------------------------------------------------------------------------------

    EIC Uçuş Akademisi ,

    Daima adalet ve barış için güç kullanan pilotların ilk evi.

    Burada sadece gemi kullanmak öğretilmiyor. Masumları korumak , güçlünün güçsüzü ezmesini engellemek gibi manevi değerler hem uzaylılar , hem de insanoğlu türüne detaylıca ve tekrar tekrar anlatılıyor. Ve bu genç pilotlar , büyüdüklerinde birer barış getiren haline geliyorlar.

    Earl Mercury , onlardan sadece bir tanesiydi. 17 yaşında , alanı Gemi Teknik ve Teknoloji olan ve uçmayı seven ideal bir Dünyalı genciydi. Genelde bu yaşta mezun olabilen pek çıkmazdı lakin kaos ve savaş ortamı , savaşma ve zeka becerisi olan her pilotun acilen savaş istasyonlarına çağrılmasına sebep oldu. Bu da o kişilerin erken mezuniyeti anlamına geliyordu.

    Ve Earl , eğitimini tamamladığı akademinin kapısından daha yeni çıkmıştı , şimdiki rotası ; EIC Ana Savaş İstasyonu'ydu. Son bir defa arkasını döndü ve iç geçirip gülümsedi ;

    Earl : Demek ... sonunda hayallerime ulaşabildim ... ne kadar hoş.

    ----------------------------------------------------------------------------------------

    -- Bölüm 1 --
    Akrepler'e Hoşgeldin!
    Earl , EIC Ana Savaş İstasyonu'na varabilmişti. Onu giriş kapısının önünde yeni-gelen komitesi karşıladı. Hemen ona kamarasını ve ihtiyacı olabileceği yerleri gösterdiler. Ve ardından diğer yeni gelenleri karşılamak için geriye döndüler. Earl , kamarasındaki yatağa zıpladı ve uzanmış bir şekilde havaya baktı ... eski anılarını düşünüyordu ... annesi ile evlerinin bahçesinde koşturuyorlardı. Gülüşmeleri , birbirlerine sarılmaları ve yine koşturmaları ... Earl için güzel günlerdi.

    Earl 12 yaşında annesini II.Şirketler Savaşı esnasında bir Sibelon istilasında kaybetmişti , ve o günden beri , aynısının diğer insanlara olmaması adına savaşmak için , bir uzay pilotu olmaya seçti. Ve Harp Okulu'na katıldı. Ardından yüksek dereceleri ile EIC Uçuş Akademisi ve şimdi ise EIC Ana Savaş İstasyonu. Cebinden bir köstekli saat çıkardı ve baş parmağı ile açtı. Saatin bir yüzünde annesinin fotoğrafı vardı. Diğer elinde mezuniyet belgesini tutarak iç geçirdi.

    Earl : Keşke bu belgeyi sen de görebilseydin anne.

    Ve o anda sirenler çaldı , Earl ne olduğunu anlamadan kapıyı hiddetle bir rütbeli açtı ;

    Rütbeli Pilot : HAYDİ ASKER ! İLERİ UZAY GEMİLERİNE !
    Earl : Ama daha geleli bir daki--
    Rütbeli Pilot : SAVAŞ SENİN O UCUZ KEYFİNİ BEKLEMEZ ! ŞİMDİ KALK VE KRUVAZÖRÜNE GİT PİLOT , BU BİR EMİRDİR !

    Earl hızlıca ana hangara yöneldi. Fakat hangara geldiğinde kruvazörlerin hepsi tükenmiş , geriye herkesin savaşta asla işe yaramayacağını düşündüğü Piranha N2 , Liberator NX3 ve Nostromo S-32 tipi jetler kalmıştı. Earl'ün başka seçeneği yoktu , bir Piranha N2'ye atladı ve jeneratörlerini çalıştırıp hangardan dışarıya fırladı. Hangardan dışarıya çıkar çıkmaz ise , etrafta doluca MMO kruvazörü gördü. Bu kruvazörler sıradan kruvazörler değildi. Hepsi MMO'nun Kızıl Elit filosuna aitti. Bu filo baskın taktiklerinin öncüsüydü ve kendilerine has Crimson kod adlı kırmızı işlemeli Goliath K2 kruvazörleri vardı. Earl herkesin savaştığını ancak teker teker gemilerinin patlatıldığını görebiliyordu. Kızıl Elit pilotları acımazdı ve yakaladığını imha ederdi. Earl bir yolunu bulup sinsice Kızıl Elit pilotlarını düşürmeliydi. Ki o anda peşine bir Kızıl Elit pilotu takıldı. Radar uyarı sesleri ile yankılandı.

    Earl : Aaaah ! Bu da nereden çıktı şimdi !? Hemen kaçmalıyım yoksa tost olacağım !

    Kızıl Elit pilotu ise radarında çömez bir Piranha N2 gördüğü için sevinçliydi. Kolay av olacaktı , sırıttı. Ve tam gaz Earl'e doğru hücum etti.

    Kızıl Elit Pilotu : Gel bakalım zavallı şey seni ... seni en ucuz lazerim ile ateşleyeceğim !

    Earl ise panik yapmadan , bildiği tüm savunma ve kaçınma manevralarını sırayla uyguladı. Çoğu ağır salvodan kaçabiliyordu ve kalkanı ufak sıyrıklarla doluydu. Ama tam böyleyken Kızıl Elit pilotu birden bire iyi nişan alınmış bir roket ile kalkan jeneratörlerine sağlam bir darbe indirdi ve Earl'ün kalkanının yarısı çöktü. Earl biraz endişelendi ama hala korkusu yoktu ve soğukkanlılıkla kendi etrafında 360 derece döndü ve elinde sınırlı olan RSB cephanelerini ateşledi. Salvolar ağır hasar verdi ve Kızıl Elit pilotunun motorları biraz yavaşladı. Earl için iyi haberdi , Kızıl Elit pilotu ona bir süre yetişemeyecekti. Ama jeneratörlerin tamiri ve beslemesi uzun sürmezdi. Bu yüzden hızlıca bir şeyler düşündü. Earl , gemiyi asteroidlerin olduğu bir bölgeye sürdü. Kızıl Elit pilotu şaşırdı ;

    Kızıl Elit Pilotu : Bu çömez ne halt ediyor böyle ? Hiç mi gemisine bakmıyor !? Aaah ... en iyisi şunu direk imha edip diğerlerine katılayım , çok geride kaldım !

    Ve ikisi de asteroid tarlalarının olduğu bölgedeydi. Earl , Piranha N2 gemisinin hızlı ve versatil hareket kabiliyeti sayesinde asteroidlerden sıyrık almadan kaçabiliyordu. Ama Goliath K2 tipi kruvazörler bu tür dar yerler için tasarlanmamıştı. Kızıl Elit Pilotu'nun Crimson Goliath'ının gövdesi çizikler almaya başlıyordu , ve yavaş yavaş kanat aksamları sökülmeye başladı ... Earl en sonunda doğru anı bulmuştu. Bir anda hız jeneratörlerine tam yol güç verdi ve yukarıya doğru ilerlemeye başladı. Kızıl Elit Pilotu o anda şaşkınlıkla yukarıya baka kaldı ... Earl geriye doğru bir nevi takla atıyordu. Ve Earl , gemisinin kokpitinden Crimson Goliath'ı görür görmez direk RSB salvolarını ateşledi ve Crimson Goliath'ın hız jeneratörlerini patlattı , ona mütakiben de Crimson Goliath patlamanın etkisiyle havaya uçtu. Earl yüzünde havalı bir gülümseme ile bir kaç saniye durdu , sonra Piranha N2'si ile savaş alanına geri döndü.

    O sırada , asteroidlerin arasında uzak bir yerde , bir kaç yabancı gemi Earl'ü gözlüyordu ;

    Bilinmeyen Kişi : İyi çocuk ha ?
    Bilinmeyen Kişi 2 : Becerileri kuvvetli, her Piranha N2 pilotu , bir Kızıl Elit'ten bu kadar kolay kurtulamaz.
    Bilinmeyen Kişi : Sence onu almalı mıyız ?
    Bilinmeyen Kişi 2 : Başka seçeneğimiz yok galiba , biz de savaş alanına gireceğiz.

    Ve o gizemli pilotlar , motorlarını çalıştırıp Earl'ün gittiği savaş alanına doğru yöneldiler. Earl yine bir şekilde kruvazörlere destek oluyor ,
    onların erişemediği düşman gemilerinin kritik noktalarına vurup yavaşlamalarını veya ağır hasar almalarını sağlıyordu. Her ne kadar kruvazörler bu savaşta büyük rol oynasa da , Earl'ün başarısı azımsanamayacak derecede büyüktü. Ama o esnada , gizemli bir kaç gemi savaş alanının bir köşesinde görüldü. Earl o gizemli gemileri gözünü kestirdi , onlara bakarken bir anda ekranı parazitlendi ve karşısında cübbeli , ve kapüşonu yüzünden yüzü görünmeyen bir adam çıktı.

    Earl : Sen de kimsin !?
    Bilinmeyen Kişi 2 : Evlat , anlatacak vakit yok. Hemen ızgara olmadan oradan çık ve bizi takip et.
    Earl : Ha ha , hemen geliyorum. Pışıık ! Bende o göz var mı ? Kendini tanıt !
    Bilinmeyen Kişi 2 : Sözlerine dikkat et evlat , merak etme düşmanın değiliz. Hatta seni bu cehennemden kurtarıp sana bir iyilik yapacağız !

    Ve Earl bir anda iki taraftan yansıyan bağlayıcı ışınlara maruz kaldı. İki tane gizemli gemi , onu sürükleyerek savaş alanından uzaklaştırıyordu. Uzun süren bir yolculuk sonrasında , yakınlarda bir gezegene iniş yaptılar.
    Gizemli gemiler , Earl'ün gemisini bağlayıcı ışın ile yere indirdikten sonra bağlayıcı ışını durdurdu. Earl hemen kokpitinden çıktı ve lazer tabancasına davrandı. Ama kokpitten çıkan gizemli kişi ellerini kaldırdı.

    Bilinmeyen Kişi : Dur , yapma ! Biz düşmanın değiliz !
    Earl : İspatla !

    Ve o anda kulağının dibinde kafasını teğet geçen bir lazer bataryası hissetti. O tarafa baktığında ise ekrandaki o adamı gördü. Earl hala öfkeli bir biçimde ona bakıyordu. Adam en sonunda iç geçirdi ve kapüşonunu indirdi. Sarı saçı , sarı top sakalı ve yanağındaki Ay ile Dünya'nın birliğini simgeleyen , bir ucu büyük öbür ucu ise küçük dört köşeli iki yıldızın birbirine dip dibe olduğu yara şeklindeki Lunarth mührü. Bu mühür sadece EIC'in en ama en üst mertebelerindeki gözüpek pilotlara yapılan bir yara iziydi. Earl , o adamı direk tanımıştı ;

    Earl : Reginald Crowley !!!
    Reginald : Kapüşonunu açabilirsin Sonya.

    Ve diğer bilinmeyen kişi de kapüşonunu açtı. O ise , bir zamanların kahraman ekibi Akrepler timinin en gözüpek kahraman pilotlarından biri olan Sonya Nakazato'ydu. Akrepler timindeki lakabı Aegis'di ve türünün tek örneği olan SAEV (Destek ve Mühendislik Gemisi) X01 mühendislik gemisini kendi elleriyle oluşturmuştu. Zamanlar sonra , Kepler Foundries bu savaş gemisine mucidinin lakabı olan Aegis adını vererek bu gemiyi seri üretime geçirdi. Ve Aegis , Goliath K2 kruvazörlerine rakip olabilen tek gemi olarak evren tarihine geçti.

    Sonya , Dünya gezegeninde Japonya'da doğmuş fakat birer bilim insanları olan ailesi , devamlı olarak EIC Ar-Ge Labaratuvarlarının başındaydı , bu yüzden Sonya'ya bakılması ve büyütülmesi için bir aracı vasıtası ile daha bebekken İngiliz bir aileye evlatlık verilmişti. Aile ona , Sonya adını vermişti. Ve ona gözü gibi bakmışlardı. Sonya daha küçükken uçmayı ve ailesinin yanına gitmeyi hayal ediyordu. Çok sıkıntılar çekti , bir kaç sene sınıfta bile kaldı ... ama en sonunda burslar kazandı ve 18 yaşında EIC Uçuş Akademisi'nin üst sınıflarına direk geçiş sağladı. Ardından 4 yıl boyunca bir kaç alanda lisans yaptıktan sonra ; 22 yaşında akademiden mezun oldu , ve direk Binbaşı olarak EIC Ana Filosu'nda görev aldı. Bir yıl sonra ise , II.Şirketler Savaşı başladı ve evren kaosa sürüklendi. Sonya , Akrepler tarafından seçilen ilk kişilerdendi. Ve yeni silah arkadaşları ile , II.Şirketler Savaşı'nı kazanmışlardı. Ama sonra , HELIX'in komplosu üzerine Akrepler dağıtıldı ve Sonya'da Akrepler'in lideri ve bir zamanlar EIC Baş Konseyi'nin bir üyesi olan Reginald Crowley ile , Akrepler'in yeniden birleşeceği günü bekledi.

    Ve o gün , gelmişti.

    Akrepler'in , eski üyeleri kadar yeni ve becerikli eşsiz üyelere de ihtiyacı vardı. Çünkü çoğu eski Akrep ya bulunup öldürülmüştü , ya da köle olarak hayatını sürdükmekteydi. Paralı asker olarak kalanları ise hala şanslı ve saklanmayı becerebilmiş olanlarıydı.

    Sonya , kapüşonunu kaldırdıktan sonra devam etti ;

    Sonya : Earl , Akrepler'i biliyorsundur değil mi ?
    Earl : Bilmem mi ! Siz evrenin kurtarıcılarısınız !
    Reginald : Ama ... sen HELIX'in yaydığı propagandalara inanmıyor musun ?
    Earl : İnanmak mı ? Hah ! Yakınından bile geçmedi ... benim ailem sizin yaptıklarınızı ben küçükken bana hep anlatırdı. Fakat , sizi görecek kadar ömrü olmadı ... bir Sibelon istilasında ... öldürüldü. Ama sizin geçrek kahramanlar olduğunuzu biliyorum , inanıyorum ! Ama ... hala neden beni buraya getirdiğinizi bilmiyorum ?
    Sonya : Bir süredir seni izliyorduk , yeteneklerin , pilotluk becerilerin ve zekan bizi çok etkiledi.
    Reginald : Seni , yeniden kurulacak olan Akrepler'de görmek istiyoruz !

    Earl beyninden vurulmuşa döndü. Bu alabileceği en güzel haberdi. Sonunda , hayalini süsleyen kahramanlar ile savaşacaktı. Daha ne olsundu ki ?

    Earl : G..g..gerçekten mi !?
    Sonya : Aynen öyle ! Hatta şu an bizimle gizli üssümüze gelip ekibin yeniden toparlanışına şahit olabilirsin.
    Earl : Evet !!!
    Reginald : Ama bir şartımız var ; Akrepler'e katıldığın an , ne EIC ile , ne de Dünya'dan başka bir pilotla irtibat kurabilirsin. Ekibimiz şu an gizli kalmalı , zamanı gelince zaten evren bizi görecek. Ama şimdilik , emin şartlarda ekibimizi toplayıp küçük operasyonlarımızı düzenlemek istiyoruz. Var mısın ?

    Earl elini göğsüne götürerek baş ğarmağınının ucu ile işaret parmağının ucunu birleştirdi , ve yüzük parmağının ucunu da işaret parmağına değdirdi. Eli ile bir büyük bir küçük yuvarlak oluşturdu. Bu EIC Ordusu'nun üstlerini selamlama şekliydi.

    Earl : Sonuna kadar !

    Ve Earl , Sonya'nın gemisine binerek Sonya'nın yanındaki koltuğa oturdu. Reginald ve Sonya , Earl ile birlikte gizli üslerine doğru gidiyorlardı.
    İşte , III.Şirketler Savaşı'nı sonlandıran ve evrende nihai barışı sağlayan Earl Mercury adlı efsanevi pilotun macerası , burada başlamıştı.

    ------------------------------------------ DEVAM EDECEK ----------------------------------------------


    Kizuite ita honto no kimochi wo | Gerçek hislerimin , farkına vardım.
    Tsutaeru no ga totemo kowakatta | Fakat sana söylemeye korktum.
    Iezu ni ita hitokoto wo | Şimdi sana , göndermek istiyorum ;
    Ima sugu ni kimi e to todoketai ... | Hep içimde sakladığım o kelimeyi ...

    Nakidashishou na yugure nagamenagara | Akşam vakti gökyüzü ağlamak üzere ,
    Tsuyoku naru kaze no naka de mada tachitsukushiteru | Göğe bakarken büyüyen rüzgarın içinde durdum.
    Afuresou na hitonami dakedo ki ga tsukeba | Her yerde insanlar vardı evet ,
    Kimi no senaka tada sagashiteta | Ancak fark ettim ki , başından beri seni kolluyor muşum !

    Totsuzen ima hitotsubu no yuki ga | Şimdi bir kar tanesi ,
    Watashi no kono hoho ni ochite kita | Aniden yanağıma kondu.
    Hiraite mita tenohira de | Uzanmış ellerim ile onu tuttuğumda ,
    Hakanaku tokete iku kiete iku. | Birden eridi ve kayboldu.

    LOONIE TUNES - Kara Yörünge - 2016©


     
  2. Güncel e.e
     
  3. ZEUSS!!

    ZEUSS!! User

    Devamı gelmeli, çok iyi..
     
  4. Hem işini iyi biliyor hem de mütevazi :)
    [​IMG]
     
  5. Bu hikayeyi devam ettirmeyeceğim sanırım :\ hiç görülmemiş bile. Bu forumun sakinliğine uygun değil.